KRALİÇE BOMBUSUN YERALTI BARINAĞI - 1
Allah'ın çeşit çeşit şekil, renk ve desenle yarattığı hayvanlar alemi, insanların sırlarını öğrendikçe hayranlık ve şaşkınlıklarının arttığı inanılmaz bir yaşamın sahibidirler. Kimisi olağanüstü bir simetri ile bezenmiş renkli kabukların içinde kimisi geniş akarsu yataklarında biriken taşların arasında kimisi de toprağın altına metrelerce kök salmış eski çınarların yumuşamış kabuklarında, insanların bile henüz bilgi sahibi olmadığı teknikleri kullanarak son derece konforlu bir hayat sürerler.
Uyguladığı ilginç yöntemlerle ve aldığı akılcı tedbirlerle kendine bu rahatlığı kolaylıkla sağlayan bombus arıları da, sayısız canlı arasında yaşamını sürdürebilmedeki ustalığıyla tanınan değişik görünümlü bir arı cinsidir. Üzeri rengarenk tüylerle kaplı ve diğer türlere göre oldukça yapılı olan bombus arıları, kışın dondurucu soğuğuna karşı fazla dayanıklı olmamaları nedeniyle çok kısa bir ömür sürerler. Yaşamak için seçtikleri ılıman bölgelerin çeşit çeşit bitkilerle kaplanmış topraklarında bu arılar, sadece bir yıl yaşayabilen koloniler oluştururlar. Bahar aylarının geride kalıp soğukların başladığı dönemde bir yılı geride bırakan bombuslar, toplu olarak hayatlarını yitirirler. Oldukça kısa süreli yaşayıp kışın toplu olarak ölmelerine rağmen, dünyanın birçok bölgesinde kalabalık koloniler halinde hızla çoğalmaya devam eden bombus arılarının, bunu nasıl başardıkları uzun süre anlaşılamayan bir konu olarak kalmıştır.
Çiçeklerin üzerinde inanılmaz bir hızla sürekli besin toplarken görülen bu canlıların kalabalık kolonilerinin içinde, bir sonraki neslin oluşturulması ile görevlendirilmiş özel arıların olduğu çok sonraları ortaya çıkarılmıştır. Aralarında belirledikleri görev dağılımına göre çekici kokulu çiçeklerin üzerine yayılan yüzlerce bombus, her kolonide sadece bir tane olan kraliçe arıya son derece önem verirler. Bunun sebebi, yazın ılık ikliminin ardından soğukların gelmesine dayanamayacakları bilinen bombusların, soylarını ancak kraliçe arının uyguladığı inanılmaz bir korunma taktiği ile devam ettirebilmeleridir. Yapı olarak, koloninin diğer üyelerinden hiçbir farkı olmayan kraliçe, bütün koloni öldüğünde mucizevi bir şekilde hayatta kalmaya devam eder. Araştırmacılar için son derece hayret verici bir olay olan kraliçe arının ölmeyerek geride tek başına kalması, sonradan ortaya çıkarılan büyük bir yaratılış mucizesinin başlangıç noktasıdır.
Ölen koloninin ardından, yeni bombusların doğabilmesi için bütün sorumluluğun kendisine ait olduğunu çok iyi bilen kraliçe, soğuklar geldiğinde yaşayabilmek ve neslini devam ettirebilmek için, hiçbir insanın düşünemeyeceği kadar zekice bir çözüm geliştirmiştir. Yanında tek bir yardımcısı bile olmadan kışı geçirmek zorunda kalan kraliçe bombus, soğuğu taşıyan rüzgarların ulaşamadığı yamaçlarda kendine inanılmaz bir sığınak inşa eder. Ağaçların seyrek olduğu bu toprakların altına kazdığı küçük bir odacığa kendini hapsederek, soğuk günlerin geride kalması için uzun bir uykuya yatar. Havaların yavaş yavaş ısınmaya ve baharın etkisinin görülmeye başladığı aylarda bu arı, kış uykusundan kalkarak yeni koloniyi oluşturma hazırlıklarına girişir.
Bombus arılarının yeni yeni ortaya çıkarılan bu olağanüstü özellikleri bir çok harikayı içinde barındıran ve insanları iman etmeye çağıran büyük bir yaratılış delilidir. Yüzlerce arının ortaklaşa yaşadığı böyle bir kolonide, hiçbir fiziksel farklılığı olmamasına rağmen sadece doğum yapabilen kraliçe bombusların yaşamaya devam etmesi tam bir mucizedir. Burada araştırmacıların dönüp dolaşıp başa döndüğü ve hiçbir şekilde içinden çıkamadığı konu, geride kalan bu kraliçe arının kışa girerken kendini koruması gerektiğini nereden bildiğidir. Çünkü bu küçük arıların yazın olduğu gibi kışın da dışarıda yaşamaya devam etmesi gerekir. Ama onlar buradaki tehlikeyi tahmin etmişçesine, gereken ısıyı sağlayabilecekleri ve bütün kışı içinde geçirebilecekleri bir barınak inşasına girişirler. Yüzlerce kilometrelik bölgelerde gizlenebilecekleri sayısız ağaç kavuğu, kaya aralığı, bitki yığınları varken onlar, ihtiyaç duydukları ısıyı elde edebilecekleri tek yer olan toprak altını tercih ederler. Böyle bir tercihi yapabilecek ve uzun vadeli planlar geliştirebilecek bir zekanın sahibi olmayan bu küçük arıların olağanüstü yaşamları, sadece Yaratıcılarının onlar için seçtiği hayata gerçek bir teslimiyetle boyun eğmeleri sonucu müthiş bir nizam içinde devam eder.