DENİZALTINDAKİ EŞSİZ KAMUFLAJCI : HOROZBİNA
Denizaltında yaşayan milyonlarca canlı türü, rengarenk desenleri ile ve aynı zamanda gösterdikleri üstün akıl örnekleriyle insanda hayranlık uyandırmaktadırlar. Cenab-ı Allah'ın onlara bağışladığı düzenli yaşamlarında, sanki insani bir zekaya sahiplermişçesine, akılalmaz hünerler gösterirler. Allah, yüzlerce metre derinliğindeki masmavi suların altını, gerçekten şahane bir yaşamla süslemiştir. Burada akla gelen ilk şey, insanların hiç göremeyeceği veya ulaşamayacağı bu derin suların altına niçin bu kadar renkli ve güzel bir hayatın yerleştirildiğidir? Neden bu, diğer canlıların gözlerinden saklanmış, sesiz denizlerin içinde bu derece mükemmel bir sistem kurulmuştur? Tabii ki bütün bu soruların cevabı tüm alemlerin Rabbini tanıyan, bilen ve gönülden O'na yönelen müminler için apaçıktır. Uçsuz bucaksız gökyüzünde, derin mavi denizlerde ve kapkara toprağın altında yanlızca bir ve tek olan yüce Allah'ın gücü sergilenmektedir. Yere, göğe ve denizlere özenle yerleştirilen tüm canlılar da, sessizce ve büyük bir teslimiyetle O'nu tesbih etmektedirler.
Denizaltında yaşayan milyonlarca canlı türü, rengarenk desenleri ile ve aynı zamanda gösterdikleri üstün akıl örnekleriyle insanda hayranlık uyandırmaktadırlar. Cenab-ı Allah'ın onlara bağışladığı düzenli yaşamlarında, sanki insani bir zekaya sahiplermişçesine, akılalmaz hünerler gösterirler. Allah, yüzlerce metre derinliğindeki masmavi suların altını, gerçekten şahane bir yaşamla süslemiştir. Burada akla gelen ilk şey, insanların hiç göremeyeceği veya ulaşamayacağı bu derin suların altına niçin bu kadar renkli ve güzel bir hayatın yerleştirildiğidir? Neden bu, diğer canlıların gözlerinden saklanmış, sesiz denizlerin içinde bu derece mükemmel bir sistem kurulmuştur? Tabii ki bütün bu soruların cevabı tüm alemlerin Rabbini tanıyan, bilen ve gönülden O'na yönelen müminler için apaçıktır. Uçsuz bucaksız gökyüzünde, derin mavi denizlerde ve kapkara toprağın altında yanlızca bir ve tek olan yüce Allah'ın gücü sergilenmektedir. Yere, göğe ve denizlere özenle yerleştirilen tüm canlılar da, sessizce ve büyük bir teslimiyetle O'nu tesbih etmektedirler.
" Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O'nu tesbih etmektedir; O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiç bir şey yoktur, ancak siz onların tesbihlerini kavramıyorsunuz. Şüphe yok, O halim olandır, bağışlayandır. " ( İsra Suresi /44)
Horozbina adı verilen balık da doğumundan ölümüne kadar geçen yaşam süreci içinde inanılmaz davranış biçimleri sergiler. Öncelikle bu balık, hayret verici bir şekilde birçok doğa olayının gerçekleşeceği zamanı bilmektedir. Sığ sularda yaşayan küçük bir balık olmasına karşın Cenab-ı Allah'ın ilhamıyla denizde meydana gelen gelgit'in oluşacağı zamanı önceden hesaplar. Rabbinin kendisine bahşettiği ve adeta biyolojik bir saati andıran vücudundaki sistem sayesinde suların çekileceğini anladığı an, bu hayati tehlikeye karşı arka arkaya çözümler getirir. Balığın bulduğu ilk çözüm, kayanın içine sığınmak yerine üzerine çıkmaktır. Her defasında gösterdiği bu "bilinçli" davranışın hikmeti ise, insanlar tarafından çok sonraları anlaşılabilmiştir. Nitekim balık, çekilen sulardan sonra kum üzerinde kalacak olursa martılara ve kıyıda besin arayan hayvanlara yem olacaktır.
Elbette bu kaya üzerinde de, onu birçok tehlike beklemektedir. Fakat bu sorun da Rabbimizin ona verdiği üstün kamuflaj tekniği ile en güzel şekilde çözümlenmiştir. Horoz bina, vücudunda bulunan bu özelliği sayesinde, üzerinde bulunduğu kayanın tüm renk ve desenlerini derisinin rengini değiştirerek aynen taklit eder. Balığın derisinde bir an içinde meydana gelen bu değişim gerçekten çok ilginçtir. Çünkü, her defasında farklı kayaya çıkan balığın bunu gerçekleştirmesi için, her kayadaki renk ve deseni tek tek ayırt edebilmesi, daha sonra da bunları kendi vücudundan dışarı yansıtabilecek bir yeteneğe de sahip olması gerekmektedir. Balığın böylesine uzun vadeli bir savunma planını akledebilmesi ise yalnızca Alim olan Allah'ın ilmi ile mümkündür.
Horozbina balığının sergilediği özellikler, sadece bu inanılmaz savunma taktikleriyle bitmez. Bunun yanısıra bu balık, sular kabardığında da yuvasını kurmak için diğer bir horozbinaile ilginç bir işbirliğine girer. Önce dişi horoz bina, yumurtalarını en güzel şekilde koruyacak yumuşakçaların kabuklarını ya da uygun kaya oluklarını seçer ve özel bir sıvı ile yumurtalarını buralara yapıştırır. Yumurtaların korunması ise, Rabbimizin adeta bir bekçi gibi kapısında beklettiği başka bir horozbinatarafından sağlanır. Bu sabırlı bekleyiş esnasında ise dişi balık, doğacak yavru balıkların yeterli oksijen almalarını sağlamak için kuyruğunu sallayarak yumurtaların etrafında bir su akımı oluşturur. Ustaca yapılan bu görev bölüşümünde, erkek horozbina yumurtaların başında nöbet tutarken, dişi horozbina da kendi üzerine düşeni en mükemmel şekilde yerine getirmektedir. Fakat dişi balık yavrularının doğumu için oksijen gerektiğini, üstelik gerekli havayı kuyruğunu sallayarak oluşturduğu su akımı ile elde edebileceğini nasıl akledebilmektedir? Acaba horozbinanın karşılaştığı bunca tehlikeye bir insanın çözüm bulması istenseydi, acaba insan bu kadar hikmetli ve seri çözümler bulabilir ve onların bu derece özenle korunmasını sağlayabilirmiydi?
Varedilen tüm canlıların, kendilerini Yaratana ve onlar için seçilen hayata karşı gösterdikleri inanılmaz teslimiyet, gerçekten çok örnek olacak niteliktedir. Şüphesiz vicdan sahibi her insan da, diğer canlılar gibi, Rabbinin olağanüstü ilhamı karşısında teslimiyetle boyun eğmekte ve Allah'tan (c.c) başka bir kuvvet olmadığına şahitlik etmektedir.