SOĞUK İKLİMİN BEYAZ AVCILARI
Cenab-ı Allah, hayvanlar alemini gerek çeşitlilik itibariyle, gerekse estetik açıdan eşsiz güzelliklerle bezeyerek biz insanların hizmetine sunmuştur.Yaratılmış olan her canlı gibi hayvanlar da, hangi şartlarda olurlarsa olsunlar, Rabbimiz tarafından en iyi şekilde yaşayacak ve nesillerini devam ettirecek kabiliyetlerle donatılmışlardır.
Daha önce de değindiğimiz gibi, canlıların üzerinde gördüğümüz her özellik, bizi Allah(c.c)'ın varlığının dellilerine götürür. İşte bu üstün kabiliyetlere sahip olan kutup ayısında da tecelli eden harikalar, üzerinde düşünülmesi gereken hakaik-ı imaniye ile okuyanları Allah(c.c)'ın varlığına ve birliğine götürecektir.
800 kg. ağırlığı ve 2,5 m. boyuyla, hayvanların en iri yapılılarından olan kutup ayısı, diğer ayılara oranla da oldukça iridir. Bu dev cüsselerine rağmen beyaz tüyleri, onların uçsuz bucaksız buzullar üzerinde kendilerini kamufle etmelerini sağlar. Kutup ayısının yaratılıştan sahip olduğu fiziksel özellikler, onun yaşadığı bölge ile mükemmel bir uyum işinde olmasını sağlarken; bizlere de iklim şartlarına en uygun yaratılmış bir tasarım harikasını tetkik etme fırsatı verir.
Cenab-ı Hak kutup ayılarını, dondurucu soğuklara ve kar fırtınalarına karşı derilerinin altındaki kalın yağ tabakasıyla birlikte yaratmıştır. Bu, onların ısılarını belirli bir derecede muhafaza etmelerini ve üşümemelerini sağlar. Ayrıca bir başka büyük hakaik-i imaniye , ayının kalçasında bulunan 75 cm'lik yağ tabakasıdır. Bu yağ tabakası ayının su üzerinde batmadan ilerlemesini sağlar.
Usta dalıcı olan kutup ayısı, yüzmede kendisine saatte 9 km.lik hız sağlayacak bir güce sahiptir. Bu güce ulaşmasında, Rabbinin ona doğuştan verdiği bir özellik olan parmak aralarındaki perdelerin katkısı şüphesiz ki büyüktür.Ayrıca herhangi bir tehlikeyi sezinleyen kutup ayıları, yüzmede gösterdikleri başarıyı koşmada da göstererek saatte 27 km.lik hızla koşar. Böylece kendisine verilen yeteneklerin hem denize hem de kara koşullarına göre ayarlandığını delillendirmiş olur.
Kutup ayılarının uçsuz bucaksız buzullarda, besin bulmaları ise ayrı bir mucizedir. Rezzak olan Rabbimiz, diğer canlılarda olduğu gibi, kutup ayılarının rızıklarını da çok iyi bir düzenle takdir etmiştir.
Kutup ayısının en sevdiği besin fok balığıdır. Bazen de küçük memeli hayvanlar, kuşlar ve bitkilerle beslenir. Kışın foklar, buzulların altından delik açarak, denizden yukarı çıkıp nefes almak zorunda kalırlar. Bu yüzden kutup ayılarına yakalanma riski de artar. Fok balıklarının açtığı bu deliklerinin altında beliren kutup ayısı, siyah burnu dışında her yeri bembeyaz olduğu için pek fazla dikkat çekmez. Ayı siyah burnunu, fok balığının dikkatini çekmemesi için, iki beyaz ön ayağıyla kamufle ederek deliğin kenarında bekler. Bu yöntemi ayının kendi başına düşünüp akletmesi imkansızdır.
Kutup ayısının kullandığı avlanma taktiği ise, gerçekten akıl almaz incelik te ve mükemmelliktedir. Ayı, kar tepeciklerinden yararlanarak avına iyice sokulur ya da suyun altından yüzerek, bir buz tabakasının kenarında uyuyan fokun yanında, ani bir hareketele su yüzüne çıkıp ön pençesiyle bir vuruşta foku ezer. Elbette ayı sahip olduğu bu usta avlanma taktiğini, şartlara uyum sağlamak için kendi başına kazanmamıştır. Onun üzerinde gördüğümüz bu üstün yeteneklerin , evrimcilerin savunduğu gibi kazanılmış özellikler olması imkansızdır .
Buraya kadar edindiğimiz bilgilerin ışığı altında oturup düşündüğümüzde, kutup ayılarının sahip olduğu özellikler; arka kısmındaki yağ tabakası, ayaklarındaki perdeler, yüzmede gösterdiği performans, bunların evrimcilerin savunduğu gibi kendi kendine kazanılan özelliklerin olamayacağını gözler önüne serer. Kutup ayısı, ne kamuflaj sağlayan beyaz rengine ne de diğer mucizevi özelliklerini kendi başına tayin edecek ve uygulayacak bir yeteneğe sahip değildir. Bu güç yalnızca herşeyi yoktan vareden Muhyi (dirilten), Mümit (öldüren) Yüce Rabbimizin gücüdür.