HAYVANLAR ALEMİNİN KİMYAGERLERİ
Yüzyıllardır yaratılan her canlı üzerindeki olağanüstü düzen ve mükemmel sistem, Alllah'ın yoktan varettiği evrende hiçbir çelişki ve uygunsuzluk olmadığını, O'nun güç, akıl ve ilminin sonsuzluğunu bizlere göstermektedir.
" Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiç bir 'çelişki ve uygunsuzluk' (tefavüt) göremezsin." (Mülk suresi/3)
Allah'ın kurduğu bu büyük denge içinde avcı hayvanlar akıl almaz saldırı sistemleri ile donatılırken aynı zamanda yem konumundaki diğer canlılar da mükemmel bir savunma sergilerler. Hayvanların vücutlarında bilimin dahi izah edemediği çok özel tasarımlar bulunmaktadır. Allah her canlının ihtiyacına uygun sayısız rızık yaratmakla birlikte, onlara ulaşabilmeleri için de hayvanları çok çeşitli yeteneklerle donatmıştır. Bu özelliklerden bir tanesi de vücutlarının içinde üretilen son derece güçlü zehirlerdir. Bu zehirler kimi hayvanın kendisinden büyük olan düşmanlarından korunmasında yardımcı olurken, kimilerinin de yakaladığı avlarını rahatça sindirebilmesini sağlamaktadır. Küçük bir örümceğin vücut yapısı incelendiğinde birçok farklı mucize ile karşılaşılır. Gözlerinin önünde iki güçlü kıskacı olan örümcekler bu özel silahları sayesinde savunma ve avlanmalarını gerçekleştirirler. Çünkü her kıskacın gerisinde içinde öldürücü bir zehir barındıran zehir bezi bulunur. Örümcek, avının hareket etmesini önlemek için bu kıskaçlarını avına batırır ve kıskacın içindeki deliklerde bulunan zehiri ona enjekte eder. Öncelikle şunu söylemek gerekir ki herhangi bir zehiri oluşturmak için, kullanılan kimyasal maddelerin potansiyeli ve gücü hakkında bilgi sahibi olunmasına ve bu kimyevi maddelerin ve birbiriyle reaksiyona girdiğinde ortaya çıkan güçlü etkinin çapını akledebilecek zihinsel becerilere ihtiyaç vardır.
Üstelik tüm bu becerilerin yanında, hayvanın tam anlamıyla zehire hükmedebilmesi ve onu kendisine hiç zarar vermeden diğer hayvanlar üzerinde kullanabileceği bir madde haline getirmesi gerekir. Uzun yıllar bu konularda özel eğitim almış kimyagerler dahi kurdukları özel labratuvarlarda yoğun uğraşlar sonucu birçok kimyasal maddeyi deneyerek ve bu esnada sayısız hatalar yaparak amaçlarına ulaşırken, insanın avucunun içini dahi doldurmayacak küçüklükteki bir hayvanın, böylesine üstün bir zeka ve akıl sergilemesi ancak Allah'ın ilhamı, kudreti ve gücüyle mümkün olmaktadır.
Bir başka örümcek cinsi de, avı olan hayvanı yakalamak için üzerine zehir ve yapışkan karışımı bir sıvı püskürtür. Yakaladıktan sonra da bacaklarıyla sımsıkı sararak ürettiği yapışkanlı zehiri dişlerinin arasından avının üzerine püskürtür. Yalnız burada oldukça önemli bir ayrıntı vardır ki o da örümceğin, avının üzerine püskürttüğü bu zehiri havada zigzaglar oluşturacak şekilde göndermesidir. Hayvanın bu taktiği uygulamasındaki amaç avının kaçmasını engellemek ve onu bir dala ya da yaprağa yapıştırarak daha kolay avlayabilmektir. Bu örümcek türünün, binlerce yıldır uyguladığı bu akılcı yöntem doğan her yavruda da aynı mükemmellikte devam etmektedir. Bu akılalmaz yöntemi örümceğin akledip uygulayabilmesi imkansızdır. Acaba bir insan, örümcekle aynı şartlarda olsaydı onun gibi avını yakalamak için böyle bir püskürtme rotası izlemek aklına gelirmiydi?
Denizaltı aleminin bir üyesi olan ahtapotların kullandıkları zehir ise insanda hayret uyandırmaktadır. Bu hayvan kollarıyla yakaladığı avını önce ağzına alır, daha sonra sert ve papağana benzeyen gagasıyla onu ısırır. Isırmayla birlikte avına, ağzının içindeki salgı bezlerinde üretilen triyamin adlı zehiri enjekte eder. Şayet yakaladığı av kabuklu bir hayvan ise ahtapot bu sefer de dile benzeyen dişlerini toplayarak avının kabuğunda delik açar ve ürettiği zehirini bu delikten hayvanın bedenine boşaltır. Üretimi ileri bir teknoloji gerektiren ve oldukça kuvvetli bir kimyasal madde olan bu zehiri kendi bünyesinde bir laborant hassaslığında ve hayatı boyunca hiç tükenmeyecek şekilde üretmesi elbette iyi bir kimyager olmasından kaynaklanmamaktadır. Açıktır ki ahtapot Allah'ın sonsuz gücünün ve benzersiz yaratmasının bir örneğidir.
Şunu unutmamak gerekir ki bahsi geçen tüm bu canlılar doğada bu akılalmaz işlemleri gerçekleştiren milyonlarca hayvandan sadece birer örnektir. İnsanoğlunun henüz keşfedemediği binlerce ilginç sistemle donatılmış tüm canlılar, Cenab-ı Allah'ın kendilerine bahşettiği özelliklerle ve O'na olan itaatleri ve teslimiyetleri ile yaşamlarını sürdürmektedirler.